Nefes darlığı ve çarpıntıyı hafife almayın! Kalp kapaklarınızda sorun olabilir

Sessiz bir uyarı

Nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı gibi şikayetler günlük yaşam içinde sık karşımıza çıkan durumlar arasında yer alıyor ve bu belirtiler kalp kapak hastalıklarının habercisi olabilir. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, bu belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini vurgulayarak, “Kalp kapak hastalıkları, erken teşhis edilmediğinde yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir ve hayati risklere neden olabilir. Türkiye’de her yıl binlerce kişi bu hastalıklar nedeniyle tedavi görmek zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.

Yaşam süresinin uzaması hastalığın önemini arttırıyor

Dünya genelinde yüzde 2 civarında görülen kalp kapak hastalıkları, 75 yaş ve üzerindeki bireylerde daha sık rastlanan bir sorun haline geliyor. Prof. Dr. Selim İsbir, beklenen yaşam süresinin uzamasıyla birlikte kalp kapak hastalıklarının daha da önem kazandığını belirterek, “Özellikle ileri evrelerde hastanın yaşadığı nefes darlığı, çabuk yorulma ve göğüs ağrısı gibi semptomlar günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Bu durum bireylerin sosyal hayattan uzaklaşmasına ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Aynı zamanda çalışma çağındaki bireylerde de sosyal izolasyonun artmasına neden olabilir. Kalp kapak hastalıkları, sosyal ve ekonomik etkileriyle birlikte önemli bir sorun oluşturur. Özellikle kalbin sol tarafındaki mitral ve aort kapakları, yaşa bağlı kireçlenmeye oldukça yatkındır. Kalp kapak hastalıkları, prognoz açısından birçok kanser türünden daha kötü sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.

Bu belirtiler varsa acilen hekime başvurulmalı

Prof. Dr. Selim İsbir, göğüs ağrısı, nefes alamama hissi, aniden bayılma ve şiddetli çarpıntı gibi belirtilerin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerektiğini belirtti. İsbir, kalp kapaklarını kapıya benzeterek yaşa bağlı kireçlenmeyle oluşan problemlerin kalbin kan döngüsünde sorunlara neden olduğunu aktardı. Ayrıca kalpte düzensiz atımların varlığının da önemli bir bulgu olduğunu söyleyen İsbir, bu durumda kalpte pıhtı oluşabileceğini ve beyne ulaşması halinde felce yol açabileceğini ekledi.

Erken tanıyla tedavi şansı yüksek

Prof. Dr. İsbir, nefes darlığı ve düzensiz kalp atımları şikayeti yaşayan bireylerin mutlaka kalp kapakları kontrol ettirmesi gerektiğini söyledi. “Kalp kapak hastalıkları tanısı konulduğunda tedavi şansı yüksektir ve tedavi oldukça başarılıdır” diyen İsbir, kalp kapaklarının protez kapaklarla değiştirilmesinin sıkça tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Özellikle kalp kası zayıflamamış hastalarda yapılan kalp kapak ameliyatlarının yüksek başarı şansı sunduğunu ve hastaların ameliyat sonrası normal hayatlarına devam edebileceklerini açıkladı.

“Tedavide uygulanacak yöntemi hastanın durumu belirler”

Son yıllarda popüler hale gelen kasıktan kapak değişimi işleminin uygun hastalarda başarılı sonuçlar verdiğini belirten Prof. Dr. İsbir, bu işlemin hasar görmüş kapağa yeni bir kalp kapağı yerleştirilmesini içerdiğini açıkladı. Ancak hangi hastaya hangi yöntemin uygulanacağının hastadan hastaya değiştiğini belirten İsbir, kalp kapak hastalıklarının erken tanı ve tedavi ile birçok komplikasyonun önlenebileceğini vurguladı.

Kapak ameliyatı olan hastalar enfeksiyona dikkat!

Ameliyat sonrası enfeksiyona karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Selim İsbir, kalp kapağı değişimi olan hastaların kan sulandırıcı ilaçları düzenli kullanmaları gerektiğini söyledi. Enfeksiyon ve kanama konusunda diş tedavileri sırasında dikkatli olunması gerektiğini ifade eden İsbir, herhangi bir girişimsel işlem veya ameliyat durumunda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Küçük bir hata büyük sorunlara yol açabilir! Yazın spor yaparken bu 5 yanlıştan kaçının

Yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte açık hava aktivitelerine olan ilgi artıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Safa Gürsoy, yaz sporlarında en sık yapılan 5 yanlışı anlattı, yazın spor yaralanmalarına karşı alınabilecek önlemleri sıraladı.

Erken teşhis ve doğru müdahaleyle KKKA’dan kurtulmak mümkün

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) maruz kalanların erken ve doğru müdahaleyle hastalıktan rahatlıkla kurtulabildiğini belirtti. Doğan, yazılı açıklamasında, hastalığın bulaşma yolları, korunma yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgi vererek, erken müdahalenin önemine dikkati çekti.

Otizm Tanısı Nasıl Konur?

Otizm tanısı nasıl konur? Uzmanlar, genetik testlerin otizmi net göstermediğini sadece otizm riskini ortaya koyacağını öne sürdü. 

Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor! Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Kalp hastalıklarına karşı nasıl korunuruz? Uzmandan hayati tavsiyeler

Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem İlkay Diken, atardamarı sağlıklı olan insanların 90’lı yaşlarda bile efor kısıtlaması olmadan yaşadığını ancak atardamarlarına iyi bakmayanların 30’lu yaşlarda bypass olduğunu vurgulayarak, “Atardamarlarınız ne kadar iyi ise biyolojik yaşınız da o kadar iyi olacaktır” dedi.