Uzmanı uyardı: Baş ve boyun ağrılarının sebebi çene eklemi rahatsızlığı olabilir

Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan baş ve boyun ağrıları çoğu zaman stres, duruş bozuklukları veya kas gerginliği ile ilişkilendirilse de, bu ağrıların altında yatan sebebin çene eklemi rahatsızlıkları olabileceğini belirten Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İpek Necla Güldiken, “Araştırmalar, bireylerin yaklaşık yüzde 30’unda çene eklemiyle ilişkili semptomların görüldüğünü göstermektedir. Baş ve boyun ağrılarının çene ekleminden kaynaklandığı göz ardı edildiğinde, bu durum kronikleşerek hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir ” dedi.

Çene eklem rahatsızlığını (Temporomandibular eklem bozukluğunu) çene eklemlerinde, çevre kaslarda ve bağlarda meydana gelen bozukluklar şeklinde tanımlayan Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İpek Necla Güldiken, hastalığın teşhisi ve tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirmede bulundu.

“Çene ekleminde hissedilen rahatsızlıklar yaygın görülebilir” 

Çene ekleminde veya çiğneme kaslarında arada sırada hissedilen rahatsızlıkların yaygın görüldüğünü ifade eden Dr. Öğr. Güldiken, “TME, temporomandibular eklem ifadesinin kısaltmasıdır ve çenedeki eklemlerin fonksiyon bozukluğu anlamına gelir. Çene eklemi, alt çeneyi kafatasına bağlayan ve çiğneme, konuşma, yutkunma gibi yaşamsal fonksiyonları gerçekleştiren kompleks bir yapıdır. Bu eklemde meydana gelen rahatsızlıklar yalnızca çene bölgesinde değil, baş, boyun ve omuzlarda da ağrıya neden olabilir ” diye konuştu.


“Sinir yollarının etkilenmesi ağrının yayılmasını tetikleyebilir” 

TME rahatsızlıklarında çiğneme kasları aşırı çalıştığında, baş ve boyun bölgesinde kas gerginliği oluşabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Güldiken, “Bunun yanı sıra, çene eklemine bağlı sinir yollarının etkilenmesi, ağrının baş, yüz ve boyun bölgelerine yayılmasına neden olabilir. Ayrıca, çene ekleminde meydana gelen fonksiyon bozuklukları, postürü olumsuz etkileyerek kronik ağrıya sebep olabilir ” açıklamasında bulundu.

“Bireylerin yaklaşık yüzde 30’unda TME ile ilişkili semptomlar olabilir”

Toplumda çene eklemi rahatsızlıklarına bağlı baş ve boyun ağrılarının oldukça yaygın olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Güldiken, “Araştırmalar, bireylerin yaklaşık yüzde 30’unda TME ile ilişkili semptomların görülebileceğini göstermektedir. Ancak birçok kişi belirtileri fark edemediği veya farklı nedenlere bağladığı için teşhis ve tedavi süreci gecikebilmektedir ” dedi.

“Stres ve kaygıya neden olabilir”

Dr. Öğr. Üyesi İpek Necla Güldiken, TME ağrılarının risk faktörleri ile ilgili ise şu bilgileri paylaştı:

Baş ve boyun ağrılarının çene ekleminden kaynaklandığı göz ardı edildiğinde, bu durum kronikleşerek hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Çene hareketlerinde ağrı, yutkunmada zorluk, kulakta dolgunluk ve çınlama gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, psikolojik ve sosyal etkiler de kaçınılmazdır. Günlük aktiviteleri zorlaştıran bu rahatsızlık, bireylerde stres ve kaygıya yol açarak genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.”

“Erken teşhis yaşam kalitesini korur” 

Dr. Öğr. Üyesi Güldiken, “Çene hareketlerinde ağrı ve kısıtlılık, kulakta dolgunluk veya çınlama, ense ve omuz bölgesinde sürekli gerginlik, migren benzeri baş ağrıları, diş sıkma (bruksizm) veya yanlış çene kapanışı problemlerine dikkat edilmesi gerekir. Bu tür şikâyetler yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir diş hekimi ya da çene cerrahına başvurması önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle hastaların yaşam kalitesinin korunması mümkündür ” dedi. (DHA)


Baletler neden paytak yürür ve neden pointe çıkmaz?



Günün öne çıkan haberleri

TIKLAYIN | Sosyal medyadan suç örgütü liderine küfür edip “beni vuramadınız” diye paylaşım yaptı, evinin önünde öldürüldü

TIKLAYIN | Eski ve yeni milletvekilleri trafikte cezadan ömür boyu muaf tutulacak!

TIKLAYIN | Arda Güler’e sert eleştiri: Türk oyuncuda gereğinden fazla kalite var ama yeterli fedakarlık ve taktik düzen yok

TIKLAYIN | Fatih Portakal, sunuculuğu bırakıyor: Yeter artık, benim için bitti; emekli olup İzmir’e döneceğim

TIKLAYIN | Mehmet M. Yılmaz yazdı: “Sorumluluk alma, fedakârlık yapma” zamanı

TIKLAYIN | Ferdi Tayfur’un vasiyeti açıklanmıştı, kızı kayyım talebinde bulundu

 

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Küçük bir hata büyük sorunlara yol açabilir! Yazın spor yaparken bu 5 yanlıştan kaçının

Yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte açık hava aktivitelerine olan ilgi artıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Safa Gürsoy, yaz sporlarında en sık yapılan 5 yanlışı anlattı, yazın spor yaralanmalarına karşı alınabilecek önlemleri sıraladı.

Erken teşhis ve doğru müdahaleyle KKKA’dan kurtulmak mümkün

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) maruz kalanların erken ve doğru müdahaleyle hastalıktan rahatlıkla kurtulabildiğini belirtti. Doğan, yazılı açıklamasında, hastalığın bulaşma yolları, korunma yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgi vererek, erken müdahalenin önemine dikkati çekti.

Otizm Tanısı Nasıl Konur?

Otizm tanısı nasıl konur? Uzmanlar, genetik testlerin otizmi net göstermediğini sadece otizm riskini ortaya koyacağını öne sürdü. 

Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor! Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Kalp hastalıklarına karşı nasıl korunuruz? Uzmandan hayati tavsiyeler

Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem İlkay Diken, atardamarı sağlıklı olan insanların 90’lı yaşlarda bile efor kısıtlaması olmadan yaşadığını ancak atardamarlarına iyi bakmayanların 30’lu yaşlarda bypass olduğunu vurgulayarak, “Atardamarlarınız ne kadar iyi ise biyolojik yaşınız da o kadar iyi olacaktır” dedi.