Varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Varis Tedavisi: Doç. Dr. Emir Cantürk Anlatıyor

Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Emir Cantürk, varis hastalığının sadece kadınlarda değil, son zamanlarda erkeklerde de artış gösterdiğine dikkat çekiyor. Cantürk, doğru tanı ve güncel tedavi yöntemleriyle varis sorununun üstesinden gelinebileceğinin altını çiziyor.

‘Varis Tedavisi Kişiye Özel Olmalı’

Varisin özellikle kadınlar ve yaşlılarda sık görüldüğünü belirten Doç. Dr. Cantürk, “Varis, toplar damarlar içinde kan akışının yön değiştirmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Kan normalde ayaktan kalbe doğru akmalıdır, ancak varisli hastalarda bu akış tersine döner ve bu durum kaçak olarak adlandırılır. Fizik muayene ve ultrason ile kolayca teşhis edilebilir” diyor.

‘Üç Farklı Tedavi Yöntemi Uygulanabilir’

Hastanın varis durumuna göre tedavi yöntemini belirlediklerini söyleyen Doç. Dr. Cantürk, şu bilgileri paylaşıyor: “Varis tedavisinde üç ana yöntemimiz var. Damarı çıkarabilir, yakabilir veya tıkayabiliriz. Damar çıkarma eski ve hala etkili bir yöntemdir. Yakma işlemi genellikle lazer veya radyofrekans ile gerçekleştirilir. Bu yöntemler genişlemiş damarlar için çok etkilidir. Aynı seansta her iki bacağa da müdahale edilebilir. Hastalar genellikle aynı gün taburcu olabilirler.”

‘Kılcal Damarlar İçin Köpük Tedavisi’

Kılcal damarlar için anestezi gerektirmeyen ve hızlı sonuçlar veren köpük tedavisine de değinen Doç. Dr. Cantürk, “Bu tedavi yöntemi yaklaşık 15 dakika sürer ve özellikle kış aylarında tercih edilir. Ancak yaz aylarında da uygulanabilir. Yaz aylarını rahat geçirmek isteyenler için kış aylarında tedavi olmalarını öneriyoruz” şeklinde konuşuyor.

‘Ameliyat Sonrası Hızlı İyileşme’

Varis tedavisi gören 28 yaşındaki Tuğçe Çiçek, ameliyat sonrası deneyimlerini şu şekilde aktarıyor: “Yaklaşık 2 yıl önce bacak ağrılarım artmıştı. Doç. Dr. Emir Cantürk’e başvurdum. Gerekli testler yapıldıktan sonra ameliyat olmam gerektiği söylendi. Doktorun yaklaşımı beni çok rahatlattı. Ameliyattan 4 saat sonra yürümeye başladım, 6 saat sonra taburcu oldum. Diz kapağı ağrılarım ve bacak ödemin geçtiğini gördüm. Şu an kendimi çok daha sağlıklı hissediyorum” diyor.

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Küçük bir hata büyük sorunlara yol açabilir! Yazın spor yaparken bu 5 yanlıştan kaçının

Yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte açık hava aktivitelerine olan ilgi artıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Safa Gürsoy, yaz sporlarında en sık yapılan 5 yanlışı anlattı, yazın spor yaralanmalarına karşı alınabilecek önlemleri sıraladı.

Erken teşhis ve doğru müdahaleyle KKKA’dan kurtulmak mümkün

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) maruz kalanların erken ve doğru müdahaleyle hastalıktan rahatlıkla kurtulabildiğini belirtti. Doğan, yazılı açıklamasında, hastalığın bulaşma yolları, korunma yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgi vererek, erken müdahalenin önemine dikkati çekti.

Otizm Tanısı Nasıl Konur?

Otizm tanısı nasıl konur? Uzmanlar, genetik testlerin otizmi net göstermediğini sadece otizm riskini ortaya koyacağını öne sürdü. 

Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor! Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Kalp hastalıklarına karşı nasıl korunuruz? Uzmandan hayati tavsiyeler

Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem İlkay Diken, atardamarı sağlıklı olan insanların 90’lı yaşlarda bile efor kısıtlaması olmadan yaşadığını ancak atardamarlarına iyi bakmayanların 30’lu yaşlarda bypass olduğunu vurgulayarak, “Atardamarlarınız ne kadar iyi ise biyolojik yaşınız da o kadar iyi olacaktır” dedi.