“`html

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler: Sıkı Para Politikaları ve Türkiye’nin İhracat Potansiyeli

Dünya ekonomisi, pandeminin ardından ortaya çıkan enflasyona karşı geliştirilen sıkı para politikalarının etkisiyle tarihsel ortalamanın altında bir büyüme sergiliyor. Ekonomist Yılmaz, mevcut durumun, pandemi öncesi büyüme ortalamalarına henüz ulaşılamadığına dikkat çekti.

Yılda ortalama %3.5 büyüyen küresel ekonomide, son zamanlarda bu oranın sadece %3 civarında kaldığını belirten Yılmaz, “Bu zorlu koşulların yanı sıra jeopolitik gerilimler ve artan korumacılık eğilimleri, ticareti sınırlamakta. Bu durum, özellikle ihracatçı illerimizi doğrudan etkilemektedir.” ifadelerini kullandı.

Geçmişe Nazaran Daha Üstün Bir Konumdayız

Yılmaz, Türkiye’nin Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun önemli ihracat merkezlerinden biri olduğunu vurguladı ve “Bu bölgelerde yaşanan zorluklar dikkat çekiyor. Dünya genelinde sıkı para politikalarından daha gevşek politikalara doğru bir eğilim gözlemleniyor. Amerika ve Avrupa Merkez Bankası faiz indirimlerine gitmeye başladı. Bu durum, hem Türkiye hem de gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir gelişmedir.” dedi.

Yılmaz, “Sıkı para politikalarının gevşemesi, dünya talebini artıracak ve ayrıca faiz oranlarının düşmesi, gelişmekte olan ülkelerin dış finansmana erişimini kolaylaştıracaktır. Bu dönemde, geçmişe göre daha olumlu bir süreçte ilerliyoruz.” şeklinde konuştu.

İhracata Destek Politikasının Sürekliliği

Yılmaz, ihracatın en çok dış talep tarafından etkilendiğine değinerek, “Son yıllarda ana ticaret ortaklarımızdaki büyüme oranı %2 civarındaydı. Bu yıl için %2.4’lük bir büyüme bekliyoruz, bu da nispi olsa da olumlu bir gelişme.” dedi. Ayrıca emtia fiyatlarının pandemi döneminde yükselmesine rağmen, dünya genelinde daha ılımlı bir seyrin olduğunu belirtti. Bu durumun Türkiye’yi olumlu etkilemesi bekleniyor.

Yılmaz, “Biz de ihracata yönelik büyüme politikamızı güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz.” diyerek dış taleple dengeli bir büyüme amacı güttüklerini ifade etti.

2027 Yılı Hedefleri

Yılmaz, Türkiye’nin son 20 yılda yıllık %5.4 büyüdüğünü ve milli gelirinin bu süreçte 238 milyar dolardan 1 trilyon 130 milyar dolara yükseldiğini aktardı. “Bu yıl 1.3 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşmamız bekleniyor.” dedi.

Kişi başına düşen gelirin de 3,608 dolardan 13,243 dolara çıktığını vurgulayan Yılmaz, “Bu yıl 15,500 doları aşan bir kişi başı gelir sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’nin Avrupa’daki satın alma gücü ile karşılaştırıldığında, 2002’de %38 olan oranını bu yıl %75’e çıkaracağını öngörüyoruz.” şeklinde açıklama yaptı.

Yılmaz, ayrıca 2024’te ekonomide %3.2 büyüme gerçekleştiğini hatırlatarak, Orta Vadeli Program çerçevesinde büyüme hedefinin %3.5 civarında olacağını belirtti.

2024 için %4 büyüme hedefi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Dengeli ve nitelikli bir büyüme süreci öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı. Enflasyonla mücadele etmenin sürdürülebilir ve istikrarlı büyümenin temel taşlarını oluşturduğunu vurguladı.

Enflasyonla Mücadelede 31 Puan Düşüş

Yılmaz, enflasyonla mücadelede kaydedilen başarılara dikkat çekerek, “Geçiş dönemini başarıyla geçtik ve artık dezenflasyon dönemine girmiş bulunmaktayız. 2023’ün sonuna kadar 31 puana yakın bir düşüş yaşandı.” dedi. Yıllık enflasyon oranının %44.4’e gerilediğini belirten Yılmaz, enflasyonla mücadelenin 2025’te de süreceğini aktardı.

Yılmaz, “Dezenflasyon politikamızın sonuçlarını güçlü bir şekilde devam ettireceğiz ve bu sayede ülkemizi daha düşük enflasyon oranlarına ulaştırmayı hedefliyoruz.” diyerek büyüme ile sosyal refah arasındaki bağlantının önemini vurguladı.

“`